Pages

30 Ekim 2014 Perşembe

Sonbaharda Ne Giymeli?


Pudra renkleri her zaman sevmişimdir.


Mora kim hayır diyebilir ki...




Sonbaharı en çok yağmurlu havalarda severim. Çizmeleri giy ve çık :D




27 Ekim 2014 Pazartesi

11 Ekim 2014 Cumartesi

Sinema Günleri 3 Pek Yakında



Pek Yakında

Arkadaşlarla dün sinemaya gittik. Herkes Pek Yakındayı izlemek istiyordu. Ben internette yazılan yorumlar da pek iyi şeyler okumadım. İşte bekleneni karşılamadı falan gibi yazılardı. 
Filmin konusu ise Zafer hayatını korsan cd işi yaparak kazanmaktadır. Eşi Zeynep ile öncesinde mutlu bir evlilikleri, çok tatlı bir oğulları vardır. Fakat Zeynep, Zafer'in bir türlü işlerini düzeltememesinden ve korsan işinden nefret etmektedir. 
Zeynep, Zaferden boşanmak ve hayatına dizi ve filmler de iş bularak devam etmeye karar verir. Zafer ise yuvasını kurtarmak, korsan işini bırakmak için çaba göstermektedir. 
İşte tam bu noktada her şey değişir. 

Çok ama çok memnun kaldık filmden. Her şey ince ince işlenmiş, o kadar güzel anlatılmış ki. Beklentimin çok üstünde her şey. Cem Yılmaz kendini kanıtlamış, sinema işinde bir numara bence. Filmde oynayanlar oyuncular hangi birini anlatsam bilemiyorum.

Harikaydı her şey
Kesinlikle gidin.

7 Ekim 2014 Salı

Şimdi Örgü Zamanı!

Kış kapıda, sonbahar buralarda sıcak bir şekilde ilerliyor. Örgü zamanı da geldi. Bu mevsim neler örsek acaba?

Benim elim de bir sürü yarım iş var :( Onları tamamlamam lazım. Bir tane yarım ceket, yarım atkı, yarım bir sürü şeyler. Çok hevesli başlıyorum ama hemen bitiremiyorum. İlk önce yarım işlerimi bitirmek istiyorum. Siz neler öreceksiniz. Güzel bir boyunluk resmi de paylaşmak istiyorum sizinle :)


kaynak:http://orgukoliktenorguler.blogspot.com.tr/2012/12/ice-queen-boyunluk.html

Sinema Günleri 3 "Adalet"



Denzel Washıngton filmlerini çok seviyorum. Sinema da The Equalizer filmini de görünce hemen gitti. Ülkemiz de filmin adı Adalet olarak sinemaseverlerle buluştu. İlk başta hemen aksiyon sahneleri gelecek diye bekliyorduk. Denzel Washıngton oyunculuğu ile yine bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Film adına yakışı bir şekilde, hayatı düzgün bir şekilde ilerleyen bir adamın çevresindeki insanlara yardım etmesiyle aksiyon akmaya başlıyor.

Filmi izlerken bu tür adalet dağıtan biri bize de lazım dedim. Ah ahhh! Neyse efenim, Film de dikkatimi çeken bir diğer karakter ise,


Marton Csokas filmin diğer önemli karakteri. Filmin tek hoşuma gitmeyen noktası ise bitişi biraz fazla hızlı olmuş. İki önemli karakter sıkı bir dövüş yapsaydı iyi olurdu bence :)

Filmi izlemenizi tavsiye ederim. :)

Sinema Günleri 2 "Labirent: Ölümcül Kaçış"


Her vakit yazamıyorum. İzlediğim filmleri de sizlerle paylaşmak çok istiyorum. 

Geçenler de sinema da izlediğim Labirent: Ölümcül Kaçış filmini anlatacağım.
Aslında bu film bana biraz Lost'u hatırlatsa da konusu güzel ve meraklandırıyor insanı :)

Kendini aniden asansör de bir bilinmezliğe doğru giderken bulmak ve hiçbir şey hatırlamamak. Dünya ya yayılan ölümcül bir virüs karşısından bir grup genç çocuğu denemek üzere bir oyunun içine bırakırlar. Çocuklar zamanla ortama alışmış, kendilerine bir düzen kurmuşlardır. Bir gün yeni bir çocuk gelir ve işler değişir. Burada ki hiç bir çocuk adı haricinde hiç bir şeyi hatırlamamaktadır. 
Ve karşılarında bilinmez bir labirent vardır. Aralarından seçtikleri koşucu grubu labirentin her noktasını ezberlemeye ve gün batmadan da dönmeye çalışır. Labirentin için de ızıdırap vericiler vardır. Kahramanımız meraklı ve durumu değiştirmeye çalışan bir çocuk olduğundan labirentteki sırrı çözmek ve oradan kurtulmaya çalışır.

İzlenebilir, aksiyonu bol bir film. İzlemenizi tavsiye ederim. :)